Saç Ekiminde Greft
Saç ekimi hakkında araştırma yapmaya başladığınızda gözünüze en çok çarpacak olan terimlerden biri greft terimidir. Saç ekimi hakkında yazılmış hemen her yazıda mutlaka birkaç kez kendine yer bulan greft, aslında sadece saç ekiminde değil; cerrahi ve diş hekimliği gibi tıbbın birçok alanında kullanılan ve kullanıldığı alanlarda farklı anlamlar taşıyabilen bir terimdir.
Tıp Terimleri Sözlüğü’nde; “1. Açı, 2. Yaralı yere eklenen parça, 3.Yama dokusu” olarak açıklanan greft; vücudun herhangi bir bölgesinden farklı bir bölgesine transfer edilmek üzere, damar ve sinir bağlantıları olmadan alınan dokulara verilen isimdir.
Greft terimi saç ekiminde ne anlama gelir?
Greft terimi saç ekiminde; donör bölgeden alınarak ekim yapılacak alana yerleştirilmek üzere hazırlanan doku parçaları anlamında kullanılır. İçerisinde saç kökleri ve bir miktar deri barındıran bu doku parçaları, içerdikleri saç kökü sayısına göre farklı çeşitlere ayrılırlar. Saç ekimi işleminde genellikle ense bölgesinden sağlanan greftler, farklı büyüklüklerde olup içerisinde ikili, üçlü, dörtlü ve beşli saç kökleri barındırabilir.
Genel algının aksine saç ekiminde kullanılan greft terimi, saç kökü sayısı anlamına gelmez. Bu nedenle önemli olan kaç doku parçası ekileceği değil, doku parçalarının içerisinde kaç adet saç kökü olduğudur.
Greft Nasıl Hesaplanır?
Saç ekimi işleminden önce kişinin kaç grefte ihtiyacı olduğu belirlenir. Greftler kişiden kişiye farklılık gösteren özelliklere sahiptir. Kişinin saç teli, kafa derisi yapısı, donör bölgenin ihtiyacı karşılayabilecek miktarda saç teli içeren grefte sahip olması, greft hesaplanmasında ve alımında belirleyici etkenlerdir. Ekilmesi gereken greftlerin sayısı ekim ihtiyacı duyan alanın genişliği temel alınarak belirlenirken, ekim yapılacak alanın etrafında bulunan saçların yoğunluğu da hesaplamada etkili rol oynar. Çünkü; doğal bir sonuç yakalanması için ekilen saç köklerinin yoğunluğu çevresinde bulunan saçların yoğunluğu ile uyum içerisinde olmalıdır. Greftler hesaplanırken dikkate alınması gereken bir diğer önemli nokta ise; hastanın ense bölgesinin (donör alanın) verimliliğidir. Başarılı bir saç ekimi gerçekleştirilebilmesi için donör bölgenin yeterli miktarda grefti barındırmasının yanı sıra toplama işleminden sonra da bir miktar greftin verici alanda kalmış olması gerekir. Bu sayede hem ekim yapılacak alan yeniden saçlandırılmış hem de ense bölgesindeki saçlı görünüm korunmuş olur.
Saç ekimi ile ilgili makalelerde belirtilen “Maksimum greft” terimi, hastadan alınıp ekilebilecek maksimum saç kökü sayısını tam olarak ifade etmez. Çünkü alınan greftlerin barındırdığı kök sayısı hastanın saç yapısına göre değişiklik gösterir. Örneğin; 3000 greftlik bir saç ekiminde; hastadan alınan greftler ikili saç kökü barındırıyorsa; 6000 saç kökü ekilmiş olur. Bu sayı greftlerin üçlü saç kökü barındırıyor olması halinde 9000, dörtlü saç kökü barındırıyor olması halinde ise; 12000 saç köküne ulaşabilir.
Greft Alımından Sonraki Süreç
DHI saç ekimi dışında uygulanan saç ekimi tekniklerinde donör bölgeden alınan greftler, tüm toplama işlemi süresince ve ekim alanında kanallar açılmaya başlanana kadar bekletilir. Bu aşamada köklerin nasıl bekletildiği büyük önem taşır. Çünkü donör alandan alınmış olan bir greft, oda sıcaklığında 2 saat süresince hayatına devam edebilir. Saç kökü toplama aşamasının toplamda 3 saat sürebilen bir aşama olduğu düşünüldüğünde alınan kökleri oda sıcaklığında bekletmek büyük bir risk taşır. Ancak hiposol ya da soğuk izotonik sıvılarında bekletilirse 6 saate kadar herhangi bir zarar görmeden yaşamlarına devam edebilirler. Böylelikle toplanan köklerde yaşanabilecek fire ihtimali minimuma inmiş olur.
Kanal açma işlemi öncesinde greftler doku parçalarından ayrıştırılırken aynı zamanda içerdikleri saç kökü sayısına göre gruplandırılır. Eğer alınan köklerin ürettiği saç tellerinde renk farkı varsa buna aynı zamanda buna göre de bir gruplandırma yapılması gereklidir. Saç ekimi yapılırken kanalların doğru derinlikte açılması ve greftlerin doğru açı ile yeni alanlarına yerleştirilmesi gerekmektedir. Yeni alanlarına yerleştirilen saç kökleri, alanlarına uyum sağlayana dek (dokuya bağlı damar bağlantıları oluşana kadar) “difüzyon” yöntemi ile beslenirler. Difüzyon, greftlerin çevresinde bulunan dokular ve dokuların kapiller damarları aracılığı ile beslenmesi demektir. Herhangi bir beslenme probleminden doğan firelerin önüne geçilmesi adına kanalların doğru derinlikte olması son derece önemlidir. Aksi takdirde beslenme problemleri yaşanabilir. Doku parçalarının beslenme problemi yaşaması fire verilmesi ve ekimin başarı oranının düşmesi anlamına gelir. Aynı zamanda; greftler doğru açı ile yerleştirmezse yeni üretilen saç tellerinin çıkış açısı etraflarında bulunan saç telleri ile uyumlu olmaz. Bu durum da ekimin başarısını olumsuz etkileyen bir faktördür. Tüm bu nedenler dolayısıyla saç ekimi son derece özen ve uzmanlık isteyen bir operasyondur ve ekim operasyonunu gerçekleştirecek firma ve ekip seçilirken son derece dikkatli davranılması gereklidir.
hairtransland 27/08/2018
